Zarflar Zarf :  Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan tek sözcüklerdir. Yarın  Ankara’ya gidecek. (zaman) Öğrenciler  içeri  girdi. (yer-yön) Bu yıl  çok  çalıştılar. (ölçü) Sessizce  yürüdüler. (durum) Niçin  dinlemiyorsunuz? (soru) Çok  iyi insan.  İyi  konuşmanın yararları.
Uyarı:  Sıfat-Zarf ayırımı: Sıfatlarla zarfların ortak yanı, niteleyici ve belirtici adlar olmalarıdır.  Ayrılan yanı ise sıfatların adları, adılları; zarfların ise eylem ve eylem soylu sözcükleri niteleyip belirtmeleridir.  Bu görevleri kesindir.  Zarflar da sıfatlar gibi çekim almazlar.
Nitelik bildiren kelime isimden önce kullanılırsa sıfat, fiilden önce kullanılırsa zarf olur.  SIFAT----İSİM  ZARF----FİİL Güzel  günler yakındır.  Futbolu  güzel  oynar.
Zarflar durum-hal,  zaman,  azlık-çokluk (miktar)  yer-yön,  ve soru zarfları”  olmak üzere beş gruba ayrılır.
Durum-Hal Zarfları: sadece eylemlerin ve eylemsilerin durumlarını bildiren tek sözcüklerdir.  Eylem veya eylemsiye  nasıl  sorusunun sorulmasıyla bulunur.  Mehmet  hızlı   koşardı. (Nasıl koşardı?) “ Ağır ağır  çıkacaksın bu merdivenlerden” Eve  koşarak  gittim. Derslerine  severek  çalışıyordu.
Durum-hal zarfı olarak kullanılan bazı kelimeler: Nasıl, güzel, çabuk, gelişigüzel, doğru, rahat, çabuk, iyi, neşeli, zor, kola, hüngür hüngür, çabuk, plansız, baştan savma, koşarak, yalnız,
NOT:   Bir eylem ya da eylemsiye yönelmiş ‘nasıl’ sorusuna cevap olan söz öbekleri içinde durum belirteci bulunmayabilir.  Nasıl ağlıyor?  Çocuk gibi  ağlıyor.  Bu örnekte  çocuk gibi  söz öbeği cümlenin belirteç öbeğidir. Bir niteleme öbeğidir; ancak içinde belirteç yoktur. Sözcük türleri konusunda tek kelimeyi dikkate alma zorunluluğu vardır.
NOT :  Ekeylemle yargı anlamı kazanmış niteleyici sözcükler, sıfat ya da belirteç değil; ad sayılır.  İnsanın  çalışkanı = Belirtili ad tamlaması İşi  iyiydi.   Konuşması  güzeldi.
b) Zaman Zarfı: Fiillerin, fiilimsilerin ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklerin yapılış ya da yapılış zamanını bildiren çekim eki almamış tek sözcüklerdir.  ne zaman yapıldığını bildiren zarflardır. Fiile sorulan  “ne zaman”  sorusuna cevap verir.
Dün, bugün, önce, sonra, yarın, yazın, kışın, akşam, öğlen, hemen, Pazartesi, Salı… Örnekler:  Tatilden  dün  dönmüşler.  Sabah  evde miydin? Akşam  maçı izleyeceğim.  Yarın  pikniğe gideceğiz.  Kışın  Arıt’tayız. Dün  yoktun.  Demin  buradaydı.
NOT:  Fiil, fiilimsi ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilen ne zaman sorusunun yanıtı olan; ancak zaman belirteci sayılmayan sözcük veya sözcük öbekleri de vardır.  Bunlar görev olarak zarf tümleci görevindedirler.  Akşama doğru  geldiler.  Yaza  gideriz. Geçen gün  görüştük.  Pazartesi günü  aldım. İki gün önce  geldiler.
c) Azlık-Çokluk (Miktar) Zarfları Fiillerin, fiilimsilerin, zarfların ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklerin miktarını bildiren tek sözcüklerdir.  Bu zarflar  “ne kadar?”  sorusuna cevap verir. Çok az, biraz, saatlerce, günlerce, yıllarca, pek çok, fazla, birazcık, en, pek, daha,
Örnekler:  Ali bu derse  çok  çalışmış. Bugün  pek  iyi değilim. Bu  çok  eski bir evdir. En  güzel o anlattı.  Daha  kolay gidersiniz.  Çok  konuşmak iyi değil.  Biraz  dinlenelim. Sen de  çok  güzelsin.
NOT: Fiil, fiilimsi ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilen  ne kadar  sorusunun yanıtı olan; ancak miktar belirteci sayılmayan sözcük veya sözcük öbekleri de vardır.  Bunlar görev olarak zarf tümleci olurlar. Kelime türü olarak zarf olmazlar. Sabaha kadar  konuştuk. (ad+ilgeç) İki gün  kaldım.
d) Yer-Yön Zarfı: Sadece eylem ve eylemsilerin yönünü bildiren tek sözcüklerdir.  aşağı, yukarı, ileri, geri, içeri, dışarı, öte, beri... Yukarı  çıktı.  Geri  geldi.  Aşağı  indi.  İleri  gitti. Yağmuru gören tavuklar  içeri  kaçıştılar.
NOT:  Yer –yön zarfları çekim eki almaz. Çeki eki alanlar isimleşir.  Aşağıya  indi. Yukarıda  görüştük. İçeriden  sesler geliyor. Geriye  baktı. İleriye  geçti. Beriye  gelin.
NOT: -e doğru, kuzey, güney, doğu, batı, sağ, sol… gibi sözcükler, yalın halde bile kullanılsalar yer adı sayılır. Bunları yer zarfı saymak yanlıştır.  Kuzeye  gitti. Kuzey , her zaman soğuktur.  Bize doğru  bakıyor.  Sağa  bak.
e) Soru Zarfı: Fiillere, fiilimsilere, ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilmiş, cevabı  belirteç, belirteç öbeği ya da neden bildiren ad olan soru sözcükleridir. Başlıca soru zarfları:  ne zaman, niçin, nasıl, ne kadar, nereye, neden... Örnek: Bize  ne zaman   geleceksin? ( Yarın  geleceğim.) Niçin  konuştu?  Nasıl  geldin? Ne kadar  aldın?  Neden  gelmedin?
PEKİŞTİRİLMİŞ ZARFLAR Anlamları çeşitli yönlerden güçlendirilmiş zarflara denir.  Elini  sımsıkı  bağlamışlar. Çarçabuk  hareket ettik. Binalar  dümdüz  olmuştu.
BELİRTEÇ GÖREVLİ DİĞER SÖZCÜKLER Durum, zaman, miktar,yön ve soru zarfları ndan başka, sayıca pek fazla olmayan; ancak belirteç görevi üstlenen kelimeler de vardır.  İşaret, gösterme belirteci: İşte  Ali geliyor. İşte,  bütün çalışmanın sonucu.
Kesinlik belirteci: Elbet  geliriz.  Kesin  anlatmıştır.  Mutlaka  konuşurum.  Kuşkusuz  anladı.  Şüphesiz  kazanacak.  Asla  beklemezdim.  Hiç  görüşmedik . Sadece  Ali bilir. Onu  yalnız  orada bulursun.  Olasılık belirteci: Belki  görüşürüz.  Sanki  seni tanıyorum.
Dilek belirteci: Keşke  beklemeseydin. Anlatmasa  bari.  İnşallah  gelir.  Yineleme belirteci: Yine  görüşürüz. Gene  anlattı. Tekrar  anlattı. Yanıtlama belirteci: Evet,  anlattı. Hayır,  gelecekti.
Örneklendirme belirteci: Örneğin  hiç gitmedi. Mesela , sen hasta olsan… Sözgelişi  gitmişse… Merak belirteci: Acaba  ne yaptı? Koşul belirteci: Şayet  beklemezsen ben alayım.

Zarflar

  • 1.
    Zarflar Zarf : Eylemleri, eylemsileri, zarfları, kimi zaman da ekeylemle yargı anlamı kazanmış sözcükleri türlü yönlerden (durum, zaman, yön…) tamamlayan tek sözcüklerdir. Yarın Ankara’ya gidecek. (zaman) Öğrenciler içeri girdi. (yer-yön) Bu yıl çok çalıştılar. (ölçü) Sessizce yürüdüler. (durum) Niçin dinlemiyorsunuz? (soru) Çok iyi insan. İyi konuşmanın yararları.
  • 2.
    Uyarı: Sıfat-Zarfayırımı: Sıfatlarla zarfların ortak yanı, niteleyici ve belirtici adlar olmalarıdır. Ayrılan yanı ise sıfatların adları, adılları; zarfların ise eylem ve eylem soylu sözcükleri niteleyip belirtmeleridir. Bu görevleri kesindir. Zarflar da sıfatlar gibi çekim almazlar.
  • 3.
    Nitelik bildiren kelimeisimden önce kullanılırsa sıfat, fiilden önce kullanılırsa zarf olur. SIFAT----İSİM ZARF----FİİL Güzel günler yakındır. Futbolu güzel oynar.
  • 4.
    Zarflar durum-hal, zaman, azlık-çokluk (miktar) yer-yön, ve soru zarfları” olmak üzere beş gruba ayrılır.
  • 5.
    Durum-Hal Zarfları: sadeceeylemlerin ve eylemsilerin durumlarını bildiren tek sözcüklerdir. Eylem veya eylemsiye nasıl sorusunun sorulmasıyla bulunur. Mehmet hızlı koşardı. (Nasıl koşardı?) “ Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden” Eve koşarak gittim. Derslerine severek çalışıyordu.
  • 6.
    Durum-hal zarfı olarakkullanılan bazı kelimeler: Nasıl, güzel, çabuk, gelişigüzel, doğru, rahat, çabuk, iyi, neşeli, zor, kola, hüngür hüngür, çabuk, plansız, baştan savma, koşarak, yalnız,
  • 7.
    NOT: Bir eylem ya da eylemsiye yönelmiş ‘nasıl’ sorusuna cevap olan söz öbekleri içinde durum belirteci bulunmayabilir. Nasıl ağlıyor? Çocuk gibi ağlıyor. Bu örnekte çocuk gibi söz öbeği cümlenin belirteç öbeğidir. Bir niteleme öbeğidir; ancak içinde belirteç yoktur. Sözcük türleri konusunda tek kelimeyi dikkate alma zorunluluğu vardır.
  • 8.
    NOT : Ekeylemle yargı anlamı kazanmış niteleyici sözcükler, sıfat ya da belirteç değil; ad sayılır. İnsanın çalışkanı = Belirtili ad tamlaması İşi iyiydi. Konuşması güzeldi.
  • 9.
    b) Zaman Zarfı:Fiillerin, fiilimsilerin ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklerin yapılış ya da yapılış zamanını bildiren çekim eki almamış tek sözcüklerdir. ne zaman yapıldığını bildiren zarflardır. Fiile sorulan “ne zaman” sorusuna cevap verir.
  • 10.
    Dün, bugün, önce,sonra, yarın, yazın, kışın, akşam, öğlen, hemen, Pazartesi, Salı… Örnekler: Tatilden dün dönmüşler. Sabah evde miydin? Akşam maçı izleyeceğim. Yarın pikniğe gideceğiz. Kışın Arıt’tayız. Dün yoktun. Demin buradaydı.
  • 11.
    NOT: Fiil,fiilimsi ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilen ne zaman sorusunun yanıtı olan; ancak zaman belirteci sayılmayan sözcük veya sözcük öbekleri de vardır. Bunlar görev olarak zarf tümleci görevindedirler. Akşama doğru geldiler. Yaza gideriz. Geçen gün görüştük. Pazartesi günü aldım. İki gün önce geldiler.
  • 12.
    c) Azlık-Çokluk (Miktar)Zarfları Fiillerin, fiilimsilerin, zarfların ya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklerin miktarını bildiren tek sözcüklerdir. Bu zarflar “ne kadar?” sorusuna cevap verir. Çok az, biraz, saatlerce, günlerce, yıllarca, pek çok, fazla, birazcık, en, pek, daha,
  • 13.
    Örnekler: Alibu derse çok çalışmış. Bugün pek iyi değilim. Bu çok eski bir evdir. En güzel o anlattı. Daha kolay gidersiniz. Çok konuşmak iyi değil. Biraz dinlenelim. Sen de çok güzelsin.
  • 14.
    NOT: Fiil, fiilimsiya da ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilen ne kadar sorusunun yanıtı olan; ancak miktar belirteci sayılmayan sözcük veya sözcük öbekleri de vardır. Bunlar görev olarak zarf tümleci olurlar. Kelime türü olarak zarf olmazlar. Sabaha kadar konuştuk. (ad+ilgeç) İki gün kaldım.
  • 15.
    d) Yer-Yön Zarfı:Sadece eylem ve eylemsilerin yönünü bildiren tek sözcüklerdir. aşağı, yukarı, ileri, geri, içeri, dışarı, öte, beri... Yukarı çıktı. Geri geldi. Aşağı indi. İleri gitti. Yağmuru gören tavuklar içeri kaçıştılar.
  • 16.
    NOT: Yer–yön zarfları çekim eki almaz. Çeki eki alanlar isimleşir. Aşağıya indi. Yukarıda görüştük. İçeriden sesler geliyor. Geriye baktı. İleriye geçti. Beriye gelin.
  • 17.
    NOT: -e doğru,kuzey, güney, doğu, batı, sağ, sol… gibi sözcükler, yalın halde bile kullanılsalar yer adı sayılır. Bunları yer zarfı saymak yanlıştır. Kuzeye gitti. Kuzey , her zaman soğuktur. Bize doğru bakıyor. Sağa bak.
  • 18.
    e) Soru Zarfı:Fiillere, fiilimsilere, ekeylemle yargı anlamı kazanmış ad veya ad soylu sözcüklere yöneltilmiş, cevabı belirteç, belirteç öbeği ya da neden bildiren ad olan soru sözcükleridir. Başlıca soru zarfları: ne zaman, niçin, nasıl, ne kadar, nereye, neden... Örnek: Bize ne zaman geleceksin? ( Yarın geleceğim.) Niçin konuştu? Nasıl geldin? Ne kadar aldın? Neden gelmedin?
  • 19.
    PEKİŞTİRİLMİŞ ZARFLAR Anlamlarıçeşitli yönlerden güçlendirilmiş zarflara denir. Elini sımsıkı bağlamışlar. Çarçabuk hareket ettik. Binalar dümdüz olmuştu.
  • 20.
    BELİRTEÇ GÖREVLİ DİĞERSÖZCÜKLER Durum, zaman, miktar,yön ve soru zarfları ndan başka, sayıca pek fazla olmayan; ancak belirteç görevi üstlenen kelimeler de vardır. İşaret, gösterme belirteci: İşte Ali geliyor. İşte, bütün çalışmanın sonucu.
  • 21.
    Kesinlik belirteci: Elbet geliriz. Kesin anlatmıştır. Mutlaka konuşurum. Kuşkusuz anladı. Şüphesiz kazanacak. Asla beklemezdim. Hiç görüşmedik . Sadece Ali bilir. Onu yalnız orada bulursun. Olasılık belirteci: Belki görüşürüz. Sanki seni tanıyorum.
  • 22.
    Dilek belirteci: Keşke beklemeseydin. Anlatmasa bari. İnşallah gelir. Yineleme belirteci: Yine görüşürüz. Gene anlattı. Tekrar anlattı. Yanıtlama belirteci: Evet, anlattı. Hayır, gelecekti.
  • 23.
    Örneklendirme belirteci: Örneğin hiç gitmedi. Mesela , sen hasta olsan… Sözgelişi gitmişse… Merak belirteci: Acaba ne yaptı? Koşul belirteci: Şayet beklemezsen ben alayım.